13 Mayıs Salı günü Soma’da meydana gelen maden kazasında 300’e yakın şehit verdik. Millet olarak o bölgeyi ve içerde kalan diğer kardeşlerimizi yakından takip ettik ve hala da ediyoruz. Öncelikle şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Peygamberimiz sav bir hadisinde Göçük altında kalanın şehit olacağını bizlere müjdelemiştir. Mekanları cennet olsun kardeşlermizin inşaAllah. Allah onların o zorluklar içinde yaşamalarını istemeyerek onları Cennetine almıştır. Medyada vefat eden kardeşlerimiz için “ölü” kelimesi kullanılması hiç hoş olmamıştır. Buna gereken hassasiyeti göstermeleri gereklidir. Rabbimiz ;
“Ve sakın Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun şuurunda değilsiniz.” (Bakara Suresi 154)diyerek bizlere uyarıda bulunmaktadır. O kardeşlerimize hürmetimizi sevgimizi ve onurlandırmamızı bu şekilde yapmalıyız.
Şu anda 300 ailenin babası abisi erkek kardeşi şehit oldu. Geriye dul kalan yetim kalan öksüz kalan kardeşlerimiz kaldı. Peki biz millet olarak şimdi ne yapmalıyız. Üzerimize düşen nedir ? Rabbimiz ayetlerinde yetimlere karşı çok hassas olunması gerektiğini bizlere bildiriyor ;
“Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.” (İnsan Suresi 8)
“Öyleyse, sakın yetimi üzüp-kahretme.” (Duha Suresi 9)
Devletimiz en hızlı bir şekilde gerekeni zaten yapacaktır. Geride kalan kardeşlerimize maddi manevi desteğin sağlanmasına bir Müslüman olarak hepimize sorumluluklar düşmektedir. Sivil toplum kuruluşları çok hızlı bir şekilde bölgeye intikal etmişler, ve hızla yaraları sarmaya maddi,manevi desteği sağlamaya başlamışlardır. Millet olarak birlik ve beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunu kavradığımız şu günleri hiç unutmamalıyız. Ayrıca bu birliğimizi daha da kuvvetlendirmeli, ilerleyen günlerde kardeşlik ve dostluk bağlarımızı daha sıkı sıkıya güçlendirmeliyiz. Rabbimiz kuşkusuz ki hiçbir olayı hikmetsiz ve hayırsız yaratmaz. Bu büyük afeti de bu gözle değerlendirmeli, Rabbimizin bize vermiş olduğu mesajları iyi düşünüp tefekkür etmeliyiz. Bir ayette ;
“Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.” (Ali İmran Suresi 153)
Allah bize isabet edene üzülmemizi istemiyor. Olayları ben yarattım diyor. Bu yüzden bizler, bize düşeni yani şehit kardeşlerimizin ailelerine her türlü maddi manevi desteği sağlamalıyız. Onların bizim dünya ve ahiretteki müslüman kardeşlerimiz olduğu bilincinde olmalıyız.
Sevgi ve Saygılarımla
Hüseyin Uçkun