Aziz TÜRK MİLLETİ !
Hepinizi Saygı ve Sevgiyle Selamlıyorum..
Berkin Elvan'ın ölümünden sonra ülkede yükselen tansiyonun sonucuna baktığımız zaman, hiç 'te iyiye doğru gitmiyor..
Polis üzerine yapılan yoğun baskılardan dolayı, şimdilik POLİSLERİMİZ hem şaşkın ve hemde vatandaşa karşı KİN ve NEFRETLE doldurulmuştur..(İşte resimde gördüğünüz gibi BURUN KIRIYOR, Kafa göz patlatıyor)
Görünen o'ki, POLİS ve vatandaşlar arasında birileri tarafından nefret ve yüksek bir gerilim oluşturulmaya çalıştırılıyor..Tabii ki bu durum çok vahim sonuçlar doğurabilir.
Ülkede yaşanan tüm bu gelişmelerin ana kaynağını, sizlere baştan sona kadar kısa ve öz bir şekilde anlatmaya çalışacağım..
Öncelikle herhangi bir parti nin taraftarı olma gibi bir lüksümüz yoktur..Bir TÜRK aydını olarak insanlarımızı bilgilendirmek, bizim en doğal hakkımızdır..
Birileri elbetteki çıkıp tüm yaşanan bu gerçekleri insanlara aktaracak, Aktarmak zorundadır. Aydınların olmadığı bir ülke KÖR'DÜR ve SAĞIRDIR...Çok şükür ülkemizde gerçekçi olan bir çok arkadaşımız ve aydınımız vardır..
Biz, AYDIN yazarlar çoğu kez gerçekleri göz ardı edemiyoruz, edemeyizde.. Eğer gözle görülen gerçekleri göz ardı edip taraflı davranırsak, işte böyle ÜLKELER kaoslar çıkmazına doğru sürüklenir..
Şimdi TÜRKİYE'DEKİ bu Olaylar nasıl gelişti ve niçin gelişti hep birlikte gözden geçirelim. İşte ayrıntılar ;
Fethullah GÜLEN ve cemaati 6 ay öncesine kadar AKP ve BAŞBAKANIN şahsı ile çok samimi birer dosttular..
Geçmiş her iki seçimde'de AKP ile GÖNÜL BİRLİĞİ yapmış ve AKP'NİN tek başına iktidar olmasında büyük bir katkı sağlamıştır..Nitekim (Çok muhabbet tez ayrılık getirir.)Hesabı yaşandı. İşte bu çok komik !
Bir tarafta RANTINI kaybetmemek için tavrını sert bir şekilde sergileyen bir cemaat ve diğer tarafta bugüne kadar SAMANLIK ALTINDAN SU YÜRÜTEN bir iktidar tablosu görüyoruz..
Evet, elbetteki son zamanlarda DERSHANELER bir ticarethaneye dönüştürülmüştü, bunu hepimiz biliyoruz ve bana göre'de dershanelerin hükümet tarafından kapatılma kararıda Çok isabetli bir karardır.. Ama olmadı, Evdeki hesap çarşıya uymadı ve ters teptiler...
Aslında burada çok ince bir nokta var.Bunu anlamak çok önemli...Bu ne biliyormusunuz ? Herşey ALLAH'IN işi. Doğruluk haktır. Gariplerin hakkını yemek kimseye bir fayda getiremeyecektir. İşte bu gerçekleri TÜRKİYE'DE an be an yaşıyoruz. Kimsenin ahı yerde kalmayacaktır. Sizden büyük olan bir ALLAH var. bunu asla unutmamanız gerekiyordu..Ama siz ne yaptınız ?Nefsinize hakim olamadınız ve nefis ALLAH korkunuzdan size daha ağır geldi ve hata yaptınız. ALLAH'IN adaletini o an unuttunuz, kendi koymuş olduğunuz yasalara güvendiniz.
İşte ALLAH sizi, sizinle terbiye eder. Ama ne yazık ki , gene olan oldu ve olanlar da bu garip vatandaşımıza oldu..Pisliklerinizin Faturalarını hep vatandaşlar ödüyor.
Değerli Kardeşlerim,
Sokaklarda devam eden Provakasyonlara asla gelmemeliyiz. Sadece iktidar ve cemaatin horoz dövüşü kavgalarını esefle, ibretle ve nefretle seyretmeliyiz..Bize düşen görev sadece bu olmalı...
Türkiye'de bir kaç gündür hemen hemen her gün cenazeler kaldırılıyor. Hukuk katliamları yaşanıyor. Özgür yaşama müdahale ediliyor. Yasaklar getirtiliyor.. Polisin üzerine yoğun baskılar kuruluyor. Bu baskı ve korkular sonucu, POLİS'TE kin ve nefretini sokaklara böyle sergiliyor..
Aslında tüm bu olup bitenlerin tek sorumlusu AKP ve SAYIN BAŞBAKAN'IN ta kendisidir..
Evet , 17 Aralıkta bir operasyon gerçekleştirildi. Milyar dolarlar BAKAN çocuklarının evinden çıkarıldı. Bir şekilde bu olaylar cereyan etti.. Kimin suçlu veya suçsuz olduğu bizi ilgilendirmiyor. Bu sizin yani (Cemaat ve BAŞBAKAN) ikiniz arasındaki bir meseleydi..Bir zamanlar büyük bir dosttunuz, biz birbirinize Hem dost, hemde düşman olduğunuzu bilemezdik.. Birbirinize karşı beslediğiniz hainlikler sizin sorununuz..
Biz sadece ortada var olan(BAKAN çocuklarının evinden çıkan paralar) gerçeklerin doğruluğunu göz ardı edemiyoruz. Böyle bir şansımız yok ve olamazda..
Eğer Başbakan, Adil bir BAŞBAKAN olsa idi 17 ARALIK'TA gerçekleşen operasyon sonrasında hemde o gün kamuoyuna bir açıklama yapmış olsa idi ve ''Gereken ne ise yapılacaktır'' Deseydi, inanın bugün TÜRKİYE bu durumda olmazdı..
BaŞBAKAN, bakanlarını etrafında toplamak yerine, o saatte istifa ettirip işlerine derhal son verecekti'ki Bugün bu durumlar yaşanmayacaktı.. Ama o ne yaptı ? tersini yaptı ve üstelik bağrına bastı...
Buradan şunu net bir şekilde anlayabiliriz (YARASI OLAN GOCUNUR) Evet, BAŞBAKANIN'DA BİR YARASI VARDI'Kİ, o gün bu duruma tepki gösteremedi, İşte o gün maalesef kendi Psikolojisine yenik düştü...
O gece yüzlerce POLİS tasviye edildi, SAVCILAR saf dışı bırakıldı. Günler sonra DEVLETİN bir çok kademesinde bir çok insan ya görevinden alındı yada yerleri değiştirildi. YASALAR LEHLERE DOĞRU düzenlenmeye başlandı. Çünkü korku paçayı sarmıştı.. Kendi küçük beyinlerince'de bu yolsuzluk şekline PARALEL DEVLET adı verildi..
Bu PARALEL DEVLET dedikleriniz 10 sene öncede vardı, hatta sizi iktidara bunlar taşımışlardı...O zamanlar müthiş birer dost ve hatırı sayılır iki ortaktınız..
Tüm bu iki haramzadelerin kavgasının faturaları şu günlerde vatandaşlara çıkartılmaya çalışılıyor. Ve demokrasiye büyük bir darbe indiriliyor.. Mitinglerde yüzleri kızarmadan, hala '''PENSİLVANYA''söylemleri artık iyice mide bulandırıyor..
Bu pervasız kavgaların Ardından devam eden olaylar ve insanlar üzerinde kurulan yoğun baskılar sonucu gerilen sinirler ve sokaklara taşınan eylemler..
Elbetteki vatandaş eylemde yapabilecek. bu gayet doğal bir hakkıdır. Ama şiddet içermeden, kimselerin canı yanmadan insanlar hakkını aramalı, Bu yasaldır.. Polisin bu eylemlerde aşırı dozdaki şiddeti, şiddet doğurmaktadır.. Canlar yanmaktadır.Lütfen kendimize gelelim...
Sayın BAŞBAKAN tüm bu olan bitenlerin kaynağı sizsiniz ve artık istifa etmelisiniz..
Bu ülkeyi bu duruma getirme hakkınız yoktur. Bu ülkenin bu duruma gelmesinin arkasındaki tek neden 17 ARALIK'ta yapılan YOLSUZLUKTUR.
Sırf bu operasyon yapıldı diye TÜRKİYE'YE ve TÜRK MİLLETİNE adeta kan kusturdunuz.. Bu durumu neden kabullenemiyorsunuz ? Ülkenin bölünmesinimi istiyorsunuz ? İSTİFA edin ve bu ülke artık rahat bir nefes alsın..
İstifa etmemekte, neden direniyorsunuz ? Mahkemeleri, MİTİ, POLİSİ kendinize bağladınız diye bu ülkeyi başı boş sandınız ? ''Meydan bundan sonra benimdir'' düşüncelerine sakın kapılmayınız.
''Bana karşı çıkanları, bundan böyle rahatlıkla yargılayabilir ve kodeslere tıkayabilirim'' Korkusunu insanlara aşılamaya çalışıyorsunuz ama nafile .. Bu ülke sizin düşündüğünüz kadar aptal değildir.. TÜRK MİLLETİ ile bu şekilde oyun oynayamazsınız..
Türk Milletine saygısı olmayanın bu ülkede yeri olmamalıdır.. Sizin aldığınız %35 - 40 civarındaKİ bir oy oranı ile, bu ülkedeki diğer %60-65 lik tüm topluluğa hükmedeceğiniz anlamına gelmez. yanılıyorsunuz ve aldanırsınız...
Saman altından su yürütmeyi bırakın artık.. VALİLERE, Emniyet MÜDÜRLERİNE, SAVCILARA, HAKİMLERE ve tüm yetkili diğer birimlere, çıkarlarınız doğrultusunda, Size karşı ZIT görüşte olanlar hakkında talimatlar vermekten kaçınınız.. SİYASETİ DAHA FAZLA KİRLETMEYİNİZ..
Bana göre, rotayı hemen değiştirebilir daha olumlu ve alımlı şeylerde yapabilirsiniz. Hatasını kabul eden büyük bir zafer kazanmıştır gerçeğini ortaya koyarak, daha çok puan kazanabilirsiniz.. Demokrasiyi kısıtlama yerine yayın, açın, açılın, Korkmayın. Olumlu gördüklerimizi bizde destekleriz.. Bu ülkede son 6 ay öncesine kadar bir çok başarılı girişimlerinizi hep destekledik. Bazı meselelerdeki kararlı Duruşlarınıza hayran kaldık. Gayet başarılı çalışmalarınızı bu ülkeye kattınız. Renklendirdiniz, kazandırdınız. Bunları da inkar edemiyoruz.
Ama bugün ülkenin huzur ve selahiyeti için istifa etmeniz gerekmektedir. Aksine bu kaoslar bitmez ve seçimlerden sonrada devam edebilir.. Bunun başka yolu yoktur. Bu şekilde SON NOKTAYI koymadığınız sürece bu felaketler zinciri devam edecektir. İnsanları hapislerde çürüterek, yasaları lehinize çevirerek bu işi bitiremezsiniz.. Asıl meseleler seçimden sonra daha da alevlenebilir..
Gelelim Cemaat ve Fethullah GÜLEN Hoca Efendiye ;
Bu güne kadar bu hükümete ve sayın BAŞBAKAN'A, çıkarlarınız için hep çanak tuttunuz. Bugün ne oldu'da birden cephe aldınız ? Bu durumunuzu da nefretle kınıyorum.
Mademki geçmişte bu yolsuzluklar vardı, dinliyor ve biliyordunuz. Sizler, neden bu güne kadar beklediniz ve harekete geçemediniz ? On senedir neredeydiniz ? Madem'ki İSLAMCI, DÜRÜST, YALANSIZ BİRER MÜSLÜMANSINIZ, o halde bu bildiğiniz, gördüğünüz gelişmelere 5 sene önce müdahale ettirseydiniz ya ? Neden bu ülke vatandaşını, Muhalefetini, mahkemesini veya savcısını bu yolsuzluklara karşı uyarmadınız? ama siz ne yaptınız, hep Göz yumdunuz.. Sizlere'de yazıklar olsun..
Böyle bir islamiyet şekli yoktur.. Sizler ve sizin gibiler islamiyete ve müslümanlığa ancak leke sürüyorsunuz.. Hepiniz kirli çıkarlarınız için mücadele ediyorsunuz. bir gün nefessiz kalıp boğulacaksınız..
Yazıklar olsun bu ülkeyi bu durumlara getirenlere !
Saygı ve Sevgilerimle
(( YORUM )) Mehti SARAÇ